GMO AND PESTİSİT POLİTİKAMIZ

Son yıllarda ülkemiz kamuoyunda da gıda güvenliği ile ilgili ciddi kaygılar başlamıştır. Zira çevre kirliliği yanında tarımsal ilaç ve kimyasal kullanımı gıda zincirinde önemli bir problem olarak ortaya çıkmıştır.

Beslenmede arzulanan sağlıklı emniyetli gıdayı pazardan basit bir şekilde temin etmek imkansızlaşmaktadır. Ancak iyi bir sistem kurmak ve yasalarda belirtilen ilgili kurallara uymak suretiyle güvenli gıdaları kulllanmak mümkün olacaktır. Bu amaçla şirketimizde sözleşmeli tarım yapılmaktadır ve İyi Tarım Uygulamaları çerçevesinde çiftçi kayıtları tutulmaktadır.

Uygulanan zirai ilacın ticari ismi, uygulama tarihi ve uygulama dozu kayıt altına alınmakta, hasat tarihi, bu kayıtlar kontrol edilerek teknik ekibimiz tarafından belirlenmektedir.

İyi tarım uygulamaları Genetik Modifiye olmaksızın üretilen meyve sebze ürünlerinde çiftçiler ile yakın ve koordineli çalışmayı gerektirmektedir.

Tarımsal üretim sürecinde; tohum seçiminden başlayarak, fide, ekim-dikim, yetiştirme, hasat ve taşıma aşamalarında bir koordinasyon içinde en uygun metodlar seçilmekte tohumdan hasata kadar kontrol ve kayıt altında tutulmaktadır.

İyi Tarım Uygulamaları ekolojik ve biyolojik etkileşimlerin içinde yer alan çiftlik yönetim sistemleri, beslenme zincirleri, haşereler, yabancı otlar ve hastalıklar ile ilgili bir anlayış üzerine kurulmuş olup doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve iyileştirilebilirliği üzerine de yönelmektedir.

Gıda sanayisinde işlenecek hammaddelerde, ekonomik randımana ve spesifikasyonlarda belirtilen kaliteye ulaşmak için gerekli en az miktardaki kimyasal(pestisit) kullanılmaktadır. Bu amaçla ;

1. En az uygulama miktarları ile en az kalıntıyı neden olacak ürünler / malzemeler seçilmektedir.
2. Etikette tavsiye edilen maksimum miktarlarla karşılaştırarak uygulama sayısını ve / veya miktarı azaltılabilmektedir.
3. İlaçlama sonrası bekleme süresine uyulmaktadır ve gereğinde ilk hasat aralığı uzatılmaktadır.
4. Değişimli / münavebeli kimyasal programı kullanılmaktadır.
5. Çabuk bozunan(degrade) kimyasal ürünler seçilmektedir.
6. Tarım Bakanlığı Yönerge ve Tebliğlerine uyulmaktadır.
7. Zirai kadromuz pestisit uygulamaları konusunda sertifika almıştır.
8. Dönem dönem çiftçi toplantıları yaparak çiftçi eğitimi yapmaktadır.

Popüler gen klonlaması veya gen mühendisliği olarakta adlandırılan rekombinant DNA teknolojisi, doğal koşullarda bulunmayan yeni gen kombinasyonlarının meydana getirilmesinde sınırsız imkanlar sağlamaktadır. Nitekim genomunda yabancı DNA parçası bulunduran “transgenik” veya diğer bir deyişle genetiksel olarak modifiye edilmiş organizmalarda (GMO) bugün üretilmiş durumdadır.

Yaklaşık 40’tan fazla üründe özellikle mısır, soya, pamuk, domates ve patates’te ticari olarak serbest tarla ekimleri yapılmaktadır.

Ticari amaçlı transgenetik bitkilerin üretildiği alanlar 4 grupta toplanabilir.

1) Hastalık ve böceklere dayanıklılık
2) Herbisitlere toleranslı
3) Ürün kalite ve miktarını yükseltmek
4) Streslere dayanıklı bitkiler

GMO’lu ürünler hakkında öngörülen riskleride şöyle özetleyebiliriz.

1) Bu ürünlerin insan sağlığına direkt yada dolaylı etkisi.
2) Çevreye etkisi
3) Hayvan sağlığına etkisi
4) Gen kaçışı
5) Hedef dışı organizmalara etkisi
6) Özellikle koruma altına alınmış hayvan türleri üzerine etkisi
7) Topraktaki organizmalara etkisi
8) Yeraltı su kaynaklarına etkisi
9) Gelecekte yabancı otların,zararlı ve hastalık etmenlerinin GMO’lu organizmalara karşı bağımlılık sistemlerini geliştirmeleri

Ülkemizde GMO’lu ürünlerin yetiştirilmelerine izin verilmemektedir. Sadece deneme amaçlı kontrollü tarla denemeleri yapılmaktadır. Şirket olarak GMO’lu tohumlar kullanmamaktayız. Tohum aldığımız firmalardan GMO olmadığına dair taahhütname almaktayız.

Amacımız insan sağlığını koruyup güvence altına almak için yüksek teknolojiyi kullanarak azami hijyen kuralları çerçevesinde üretim yapmaktır.